top of page

SİNÜZİT AMELİYATI

(ENDOSKOPİK) SİNÜS CERRAHİSİ

 

Sinüslerin ilaç tedavisinden yarar görmeyen veya görmesi beklenmeyen hastalıklarında operasyon gerekebilir. Endoskopi öncesi dönemde dudak altından veya alından yapılan kesilerle ulaşılan sinüslere artık çoğu kez burun içinden endoskopla ulaşılabilmektedir. Ancak hala bazı özel durumlarda bu kesilere başvurmak gerekebilir. Sinüs cerrahisinde temel amaç sinüslerin havalanma ve drenaj kanallarını açmaktır. Bu kanalları tıkayan şey anatomik yapılar veya kronik enfeksiyonlar sonucu yapısal hal almış dokular olabilir. Ayrıca sinüslerin içinde de ameliyatsız temizlenemeyecek birikim ve dokular olabilir. Sinüslerin doğal yapı ve fonksiyonel özelliklerine mümkün olduğu kadar zarar vermeden hastalıklı dokuların temizlenmesi ve yapıların düzeltilmesine çalışılır. En sık hastalanan yüz sinüsü (maksiller sinüs) ve ön küçük sinüsler (ön etmoid sinüsler) endoskopik olarak kolayca ulaşılan bölgededir. Kanalı buraya açıldığı için bu bölge alın sinüsü (frontal sinüs) için de anahtar önemdedir. Ancak alın sinüsünün giriş bölgesi, arka küçük sinüsler (arka etmoid sinüsler) ve göz çukurunun arkasındaki sinüs (sfenoid sinüs) daha dikkatli çalışılması gereken bölgelerdir. Her sinüs ameliyatında bütün sinüslerin açılması gerekmez. Eskiden önerildiğinin aksine son yıllarda gittikçe daha sınırlı ameliyatlar önerilmeye başlamıştır. Ameliyat öncesinde yapılan endoskopik muayene ve radyolojik görüntülemelerle ameliyat planlaması iyi yapılmalıdır. Elbette operasyon sırasında karşılaşılan durumlara göre karar değiştirmek gerekebilir. İki taraflı olarak yaygın poliplerin bulunduğu durumlarda bile polipleşmiş mukozanın tamamının alınması gerekli değildir. Bu tür bir mukoza ameliyattan kısa bir süre sonra yeniden oluşmaktadır. Önemli olan büyük hacme ulaşmış, kritik bölgeleri kapatan poliplerin alınması ve havalanma ve drenajın rahatlatılmasıdır. Polipoid-ödemli mukoza için lokal veya genel steroid tedavisi her durumda kaçınılmazdır.

 

Endoskopik sinüs cerrahisinde deneyim arttıkça ve agresif yaklaşımlar azaldıkça  görülen komplikasyonlar giderek azalmaktadır. Komşu organ yaralanmaları bu ameliyatların en önemli komplikasyonlarıdır. Göz, görme siniri, beyin ve büyük damarlar sinüslerle komşudur. Dolayısıyla en azından teorik olarak bu dokularda yaralanma riski vardır. Neyse ki pratikte bu tür yaralanmalar yok denecek kadar az görülür. Bütün dünyada bildirilen birkaç vaka vardır. Ancak ameliyat sırasında kafa ve özellikle de göz çukurunun açılması nispeten sık görülen komplikasyonlardır. Esasen göz çukurunun açılması bir komplikasyon bile sayılmaz. Açılan yerin göz çukuru olduğu yağ dokusundan tanınır ve daha fazla ilerlenmez. Ameliyat sonrası göz çevresinde 1-2 haftada geçen morarma ve bazen de derialtına kaçan havaya bağlı şişlik olur. Antibiotik korumasına almak gerekir. Kafa çukurunun açılması ise menenjite neden olabileceği için daha önemli bir komplikasyondur. Ancak çok daha nadir görülür. Hemen açılan delik onarılıp antibiotik korumasına alınır.

 

Gözyaşı kanalı yaralanması da nadir görülen bir komplikasyondur. Yaralanma nadiren de olsa kalıcı tıkanmayla sonlanabilir. Gözyaşının buruna akması engelleneceğinden sürekli göz yaşarmasına neden olur. Cerrahi olarak kanalın yeniden açılması gerekir. Ayrıca yine nadiren koku alma sinirlerinin hasarına veya yapışıklıklara bağlı koku alma bozukluğu da görülebilir. Bazen halen sinüslere daha iyi ulaşabilmek için dudak altı veya alından yapılan kesilere ihtiyaç olmaktadır. Bu kesiler yüzde geçici bir şişlik ve alından yapıldığı zaman büyük oranda kaş içinde gizli kalan kesi izine neden olurlar. Ayrıca kesi yerine komşu sinirlerde zedelenmeye bağlı yüzde veya alında uyuşukluk gibi şikayetler görülebilir. Bu şikayetler zedelenmenin derecesine bağlı kalıcı da olabilir. Alın sinüsüne girerken bir kemik levha kaldırılıp daha sonra yerine yerleştirilmezse bu bölgede çökme olabilir. Yüz sinüsünde ise böyle bir sorun olmaz.

 

Kanama ve yara enfeksiyonu her operasyonda görülebildiği gibi sinüs operasyonlarından sonra da görülebilir. Kanama kontrolü genellikle zor olmaz. Enfeksiyon için antibiotiklerin kullanılması gerekir.

 

Sinüs ameliyatlarının nispeten sık rastlanan komplikasyonu ameliyattan beklenen sonucun elde edilememesi veya bir süre sonra nükslerin görülmesidir. Bu tür olumsuz sonuçlar cerrahi teknikle ilgili olabileceği gibi hastanın kişisel veya çevresel şartlarıyla da ilgili olabilir. Bazen ilaç tedavisiyle yeterli kontrol sağlanabilirse de bazen de yeni bir operasyon gerekebilir. Özellikle poliplerin nüks ihtimalinin yüksekliği iyi bilinir.

bottom of page