top of page

BOYUN KİTLELERİ

Tükrük bezi tümörleri, iyi huylu veya kötü huylu lenf bezi büyümeleri, brankial kist ve tiroglossal kist dediğimiz embriyonel artık dokulardan gelişmiş kistler en sık görülenlerdir. Bunların arasında özellikle parotis dediğimiz kulak altı tükrük bezinin operasyonu yüz siniriyle yakın ilişkisi nedeniyle özellik gösterir. Brankial kistler de karotis arteri (şah damarı) ile yakın komşudur. Ancak yüz sinirinin aksine karotis arteri operasyon sırasında bulunması güç olan ve kolayca zedelenen bir doku değildir. Tiroglossal kistler ise boyunda orta hatta yakın yer aldıklarından büyük damar ve sinirlerle yakın komşuluğu yoktur. Lenf bezi büyümelerinde ameliyat daha çok biopsi amacıyla yapılır. Kötü huylu büyümelerde tedavi amacıyla tek bir lenf bezinin alınması değil boyun disseksiyonu dediğimiz boyundaki (genellikle tek taraf) bütün lenflerin çıkarılması operasyonu gerekir. Elbette öncelikle boyun lenflerine yayılan tümörün tedavisi gerekir. Bu mümkün olmadığı sürece lenflerin çıkarılması yararsızdır. Lösemi, lenfoma gibi hastalıklar da lenfler cerrahi olarak çıkarılarak tedavi edilmez. Bunlarda lenflerin alınması biopsi amacıyladır.

 

 

PAROTİDEKTOMİ

 

İki taraflı olarak kulağın önünde ve altında yer alan tükrük bezleri parotis bezleridir. Genellikle tümörlerinde, bazen de kronik enfeksiyonlarında ameliyatla alınmaları gerekir. Tümörlerinin %20'si kötü huyludur. Ancak iyi huylu bile olsa giderek büyüyeceği için alınması gerekir.

 

Parotidektomi ameliyatı parotis bezinin çıkarılmasıdır. Sadece yüzeysel lobu veya tamamı çıkarılabilir. Bu ameliyatın en korkulan komplikasyonu yüz felcidir. Yüz siniri parotis bezinin içinden geçer ve derin lobla yüzeysel lobu ayırır. Dolayısıyla derin lobun da çıkarılacağı ameliyatlarda yaralanma riski daha fazladır. Sinir dallarına bez içinde ayrıldığı için dalları tek tek bulup bezden ayırmak gerekir. Tümörün yerleşimine göre dalların bir kısmı veya sinirin ana kütüğü zarar görebilir. Tam kesi olmadığı sürece yüz felcinin kısmi ve geçici olması beklenir, ancak bazen tam ve kalıcı olabilir. Tam kesi olduğunda ise derhal olabildiğince onarılması gerekir. Ancak bu durumda sinir fonksiyonlarındaki dönüş çok tatminkar olmayabilir. Tümör direkt olarak tutmadığı sürece sinir isteyerek kesilmez. Kesilmesinin zorunlu olduğu durumlarda ise uçuca yeniden dikmek mümkün olmuyorsa yüz kaslarının kısmen de olsa fonksiyon görebilmeleri için yapılması gereken bazı ek ameliyatlar vardır. Bunlar genellikle ayrı bir seansda planlanır.

 

Ameliyat kulak önünden başlayan, kulak memesi altından önce hafifçe arkaya dönüp sonra öne, boyuna doğru uzanan bir kesiyle yapılır. Bu iz olabildiğince yüzün estetik hatlarıyla uyumlu olduğu için genellikle rahatsız edici olmaz. Ancak cildin özelliğine göre bazen belirgin olabilir. Ayrıca çıkarılan tükrük bezinin yerinde, yani kulak önünde ve altında yüzde çökme de olur. bu çökme estetik açıdan bazı materyallerle doldurulabilse de tümör nükslerinde sorun olabileceği için pek tercih edilmez.

 

Bir diğer komplikasyon kulak memesi ve çevresinde genellikle kalıcı olan bir uyuşukluktur. Ayrıca özellikle yemek yerken yüzün bu bölgesinde kızarıklık ve terleme olabilir. Bu da geçici veya kalıcı olabilir. Bazen yara yerinden tükrük akıntısı görülür. Ek müdahale gerekmeden zamanla kaybolur.

 

Yara enfeksiyonu ve kanama riski yüksek olmamakla beraber vardır. Genellikle kontrol altına alınmaları güç olmaz. Ancak yara iyileşmesini olumsuz etkileyerek daha fazla iz kalmasına neden olabilirler. Derin lobdaki büyük tümörlerin çıkarılmasında ise kanama sorunu daha önemlidir. Bu bölgenin büyük damarlarla komşuluğu vardır. Ayrıca tümörün yaygınlığına göre kafatasının kaidesinden çıkan bazı sinirlerde de yaralanma olabilir. Dil hareketlerinde ve tad almada bozukluk, boyun ve omuz hareketlerinde zayıflık, ses kısıklığı gibi komplikasyonlar olabilir. Ancak bunlar gerçekten çok büyük ve yaygın tümörlerin çıkarılması sonucunda görülebilen komplikasyonlardır.

 

 

SUBMANDİBÜLER BEZ EKSİZYONU

 

Submandibüler bez çene altında iki taraflı olarak yer alan tükrük bezidir. Tümörlerinde ve kronik enfeksiyonlarında operasyonla alınması gerekir. Kronik enfeksiyon nedeni çoğu kez bezde oluşan taşlardır.

 

Submandibüler bez eksizyonu çene altından, çeneye paralel bir cilt kesisiyle yapılır. Genellikle çok rahatsız edici olmasa da, cildin özelliklerine bağlı olarak bazen belirgin bir iz kalabilir. Kesi yüz sinirinin ağız çevresi kaslarını kontrol eden dalının 2 cm kadar altındadır. Sinirde tam kesi gibi ağır bir hasar olması beklenmese de gerilme veya baskı altında kalma sonucu geçici, çok nadiren de kalıcı bir felç gelişebilir. Yüz sinirinin boyuna giden en alt dalında hasar görülmesi daha sıktır. Ancak bu dalın önemli bir fonksiyonu olmadığı için pek farkedilmez. Yine de bazen alt dudağın altında, alt çeneye doğru uzanan kas hareketlerinde hafif bir asimetriye neden olabilir.

 

Submandibüler bez dil hareketlerini sağlayan sinirle ve dilden tad ve duyu alan sinirle komşudur. Bu sinirlerde hasar görülmesi çok nadir de olsa mümkündür. Dil hareketlerinde bozulma hasarın derecesine göre geçici veya kalıcı olabilir. Tad alma ve duyu bozukluğu ise kalıcı bile olsa genellikle zamanla rahatsızlık vermemeye başlar.

 

Kanama ve enfeksiyon riski her ameliyatta olduğu gibi vardır. Genellikle kontrol altına alınmaları zor olmaz. Ancak yara iyileşmesinin gecikmesine ve daha çok iz kalmasına neden olabilirler.

bottom of page