top of page

ORTA KULAK İLTİHABI

 

Orta kulak üst solunum sisteminin parçasıdır. Östaki borusu yoluyla genize açılır. Dar kanallarla üst solunum sistemiyle birleşen içi hava dolu boşlukların yani sinüslerin en arkada olanıdır demek bile mümkündür. Ancak tabiki kanal yapısı ve fonksiyonu sinüslerden çok daha gelişmiştir. Çocuklarda östaki borusu daha kısa ve düz olduğundan burun ve genizdeki enfeksiyonların orta kulağa yayılması çok daha kolay olur. Burun ve sinüsleri iltihapla dolu olan çocuklarda orta kulakların da benzer iltihapla dolmuş olması çok sık gördüğümüz ve beklediğimiz bir durumdur. Yetişkinde ise çok inatçı ve ağır sinüzitler bile nadiren orta kulak enfeksiyonuna neden olur. Dolayısıyla yetişkinde tedaviye cevap vermeyen özellikle de tek taraflı orta kulak iltihabı görünce mutlaka geniz muayenesi yapılmalı ve genizde östaki borusunu tıkamış bir tümöral oluşum olmadığından emin olunmalıdır.

 

Çocuklarda orta kulak iltihabına neden olan bir faktör de büyümüş geniz etidir. Yetişkinde geniz etinin büyük kalması çok nadirdir. Geniz eti kitle olarak östaki borusunu tıkamaktan çok salgı taşınma mekanizmalarını bozarak ve iltihaplı salgıların östaki kanalında birikmesine neden olarak etki gösterir. Aslında belki de benzer faktörler hem geniz etinin büyümesine hem de östaki fonksiyonlarının bozulmasına neden olur demek daha doğrudur. Bu faktörlerin en iyi bilinenleri alerji (hiperreaktivite) ve üst solunum sistemini etkileyen (laringofaringeal) reflüdür. Geniz eti büyük olsun olmasın bu etkenler kanallarda ödeme bağlı daralma, salgılarda koyulaşma, salgı taşıyıcı hücrelerde harabiyet, lokal bağışıklık sisteminde olumsuz etkilenme gibi mekanizmalarla sinüzit ve orta kulak iltihabına yatkınlık nedenidir. Elbette büyümüş bir geniz eti de durumu iyice kötüleştirmektedir. Bademciğin büyük olmasının ise böyle bir etkisi yoktur.

 

Sonuçta yatkınlık yapıcı faktörler olsa da olmasa da orta kulak iltihabı genelde viral bir üst solunum sistemi enfeksiyonunun seyri sırasında karşımıza çıkar. Dolayısıyla başlangıç olarak çoğu kez viral enfeksiyon söz konusudur. Ancak üst solunum sistemi bakterilerle kontamine bir bölgedir. Normal şartlarda bu bakterilerin enfeksiyon yapmasına koruyucu salgılar üretilmesi ve bunların düzenli olarak taşınması başta olmak üzere çeşitli faktörler engel olur. Gerek kanalların tıkanması, gerekse salgıların koyulaşması ve birikmeye başlaması bu mekanizmayı bozar ve bakterilerin de hızla çoğalmasına neden olur. Dolayısıyla orta kulak iltihabı genelde bakteriyel bir enfeksiyon olarak kabul ve tedavi edilir.

 

Akut orta kulak iltihabında (Akut Otitis Media-AOM) belirti kulak ağrısı ve işitme azalmasıdır. Ateş de genellikle vardır. Orta kulağın en zayıf duvarı olan dış duvar, yani kulak zarı, iltihabın basıncına bağlı olarak delinirse kulak kanalından iltihaplı akıntı gelmeye başlar. Zarın delinmesi ağrıyı azaltır. Apse açılması gibi bir çeşit tedavi bile sayılır. Ancak akıntı uzun süre devam ederse kulak zarındaki delik kalıcı hal alabilir. Dolayısıyla akıntının güçlü antibiotiklerle birkaç gün içinde kurutulmaya çalışılması gerekir. Akıntı 1 hafta içinde kurutulursa zardaki deliğin  kapanmama riski yok denecek kadar az olur.

 

Ağrı ve işitme azlığını ifade edemeyen bebeklerde, kulak akıntısı da yoksa durum gözden kaçabilir. Bebeklerde özellikle üst solunum yolu enfeksiyonu sırasında ateş ve huzursuzluk varlığında kulak muayenesi mutlaka yapılmalıdır.

 

Bazen orta kulak iltihabı böyle gürültülü bir şekilde değil, kulakta sıvı toplanması (Sekretuar Otitis Media-SOM) dediğimiz şekilde seyreder. Özellikle tek taraflı olgularda ailelerin işitme azlığından da şüphelenmemesi sonucu teşhisde bazen çok gecikilebilir. Bazen üstüne eklenen akut bir atağın takibi sırasında sıvı toplanmasının iyileşmemesi dikkat çeker. Bazen de rutin muayeneler sırasında farkedilir. Üst solunum sistemi hassasiyeti olan çocuklarda kulakların da etkilenmiş olma ihtimalinin yüksek olduğu unutulmamalıdır. Tedavisinde antibiotiklere ek olarak alerji ve reflü ilaçları da denenir. Klasik olarak bütün tedavilere rağmen 3 ay boyunca iyileşmeyen SOM hastalığının tedavisi operasyon (tüp takma) olarak kabul edilir. Riskli görülmeyen olgularda bu süre biraz uzatılabilir. Örneğin yaz aylarının gelmesi beklenebilir. Ancak üzerinden yaz geçtiği halde iyileşmeyen kulakların ameliyata gitmesi neredeyse kaçınılmaz gibidir. Yıllar boyunca ihmal edilmiş durumlarda kulak zarında incelme, erime ve delinme veya kulak zarı ve orta kulakta yapışıklıklar olması gibi işitmeyi kalıcı olarak bozan değişiklikler olabilir. Bunların hangi çocukta gerçekleşme ihtimalinin daha yüksek olduğunu önceden belirlemenin kesin bir yolu olmadığından yakın takip ve zamanında müdahale önemlidir.

 

Genellikle çocuklukta geçirilen orta kulak iltihapları veya sıvı toplanmalarının doğru tedavi edilememesi sonucu delinmiş veya ileri derecede içeri çökmüş kulak zarı, erimiş kemikçik zinciri (çekiç-örs-üzengi), orta kulakta yapışıklıklar gibi kalıcı hasarlar oluşabilir. Bu duruma kronik orta kulak iltihabı (Kronik Otitis Media-KOM) denilir. Bir kısmında hayat boyu sürekli veya zaman zaman iltihaplı akıntılar olur. Bir kısmında ise akıntı olmaz, ama kulak yapısı kalıcı olarak değişmiştir ve işitme azalması vardır. Hatta geçirilen bazı kemik eriten iltihaplar iç kulağı da etkileyerek daha ağır, hatta tam işitme kayıplarına neden olabilir. Kronik orta kulak iltihabında ilk amaç eğer hala aktif haldeyse enfeksiyonu tedavi etmek, bu başarılabilirse ikinci amaç kulaktaki yapısal bozuklukları gidermeye çalışarak hem yeni enfeksiyonlara uygun zemini ortadan kaldırmak, hem de mümkünse bozulmuş olan işitmeyi düzeltmektir.

bottom of page